Emzirme Ve Emzirme Pozisyonları
Anne sütü; yenidoğan bir bebeğin büyümesi ve gelişimi gerekli olan tüm besin öğelerini içeren, sindirimi kolay, biyoyararlanımı yüksek, doğal bir besindir. Günümüzde anne sütünün bebek için en iyi besin kaynağı olduğu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), UNICEF gibi pek çok uluslararası kuruluşlar tarafından kabul edilmektedir. Anne sütünün ve emzirmenin hem bebek hem de anne için başta beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pek çok yararları vardır. Anne sütünün, yeni doğan için en iyi beslenme şekli olduğu kanıtlanmıştır.
Emzirme Aralığı/Sıklığı
Yaşamın ilk günlerinde bebeklerin aldıkları anne sütü miktarı, harcadıkları enerji ve günlük kalori ihtiyaçları değişkenlik gösterebildiği için mutlaka belirlenmiş aralıklarla yenidoğan beslenmesi yapılması önerilmemektedir. Emzirme sıklığı ile ilgili mutlak bir plan yapılamamakla birlikte başlangıçta bebek her istediğinde sık sık anne sütü verilmesi önerilmektedir. İsteğe bağlı beslenme, emzirmenin gece gündüz bebek istediği zaman yapılması demektir. Besleme sıklığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır (günde 8 ile 12 kez arasındadır). İlk emzirmelerde sütün hemen gelmemesi endişelenecek bir durum olmamalı, bebeğe başka bir besin verilmeden emzirmeye devam edilmelidir. Bebeğin emzirmenin başlangıcında gelen ön sütten ve emzirmenin sonlarına doğru gelen lipitten zengin son sütten yararlanması için emzirme süresi en az 10 dakika olmalıdır. Bazı annelerde süt salgılanma refleksinin yerleşmesinin gecikmesi nedeni ile bebeğin emme süresi değişebilir. O nedenle emzirmenin sonlandırılmasında bebeğin isteği dikkate alınmalıdır. İlk haftalarda günde 8-12 kez gibi sık aralıklarla anne sütü ile beslenen bebeklerin takiplerinde ağırlık artışlarının daha iyi olduğu gösterilmiştir. Bebeklerin emme güçleri farklı olup her bebeğin yeterli süt alana kadarki emme süreleri farklı. Ancak bu sürenin 30 dakikanın üzerine çıkması meme sorunlarına yol açmaktadır. Emzirme sıklığı bebekten bebeğe değişir. Bebek her istediğinde emzirilmelidir. Bebek ağzını açarak, aranarak, sonunda da ağlayarak açlığını belli eder. İlk aylarda bebek uyandığında genellikle açtır ve emzirilmek ister. İlk haftalarda emzirme aralıkları bir saat, iki saat gibi çok kısa olabilir. Her emzirme sonrası memede yapılan süt miktarı biraz daha artacağından, zamanla beslenme aralıkları uzayacaktır. Doğum sonrası bazı bebekler emmeye isteksiz ve uykulu olabildiğinden, ilk günlerde günde 8-12 kez emzirmenin sağlanması, süt yapımının başlaması ve idamesi için gereklidir. Annenin bebeğindeki “erken açlık belirtilerini” tanımayı bilmesi gerekir. Açlık belirtileri; Göz kapakları kapalıyken göz hareketleri artar veya gözlerini açar. Ağzını açar, dilini çıkarır, başını sağa-sola çevirerek memeyi arar. Huysuzlanmaya, mırıldanmaya başlar. Yumruğunu, parmaklarını ya da ağzına dokunan örtü, battaniye gibi cisimleri emer. Ağlama geç bir belirtidir. Bazı bebekler ise çok sakindir ve erken açlık belirtileri fark edilmezse tekrar uyumaya başlar; bu da beslenme yetersizliğine yol açabilir. Bebek eğer 4 saattir beslenmemiş ise uykudan uyandırılıp beslenmesi önerilmektedir.
Emzirme Pozisyonları
Farklı emzirme pozisyonlarından kendiniz için uygun olanı seçebilirsiniz. Önemli olan bütün pozisyonlarda sırtınız, omzunuz, boynunuz ve kolunuz kasılmamalı, rahat ve gevşek olmalısınız.
Yan yatarak emzirme
• Özellikle sezaryen doğumlarda ilk günlerde çok kullanışlıdır. Ancak anne ve bebek için dinlendirici bir pozisyon olduğundan her dönem için uygundur
• Bebek annenin kolunun üzerinde yatmamalıdır. Bebeğin üzerine abanma riskini azaltmak için kolunu dışarıda bırakmalıdır.
• Bebeğin burnu meme ucuyla aynı hizada olmalıdır.
• Anne ve bebeğin sırtları battaniye veya yastıkla desteklenebilir.
Çapraz tutuş
• Anne emzirdiği taraftaki eli ile memeyi tutar. Diğer el bebeğin kafasını kavrayarak meme ile buluşturur.
• Anne hem bebeğin ağzını açtığı anı hem de meme başını rahat görür. Bebeğin memeyi kavraması ve annenin başı desteklemesi kolaylaşır.
• Diz üzerine bir minder/yastık koymak bebeği kontrol etmeyi kolaylaştırır.
• Bebeğin başını tutarken hareket etmesini engelleyecek kadar bastırmamalıdır.
• Prematüre, hasta veya kavrama sorunu olan bebeklerde özellikle kullanışlıdır
Koltuk altı tutuş
• İkizlerde veya memenin tüm bölgelerinin boşaltılması için yararlıdır.
• Sezaryen doğumlarda da ağrı azalacağından uygun olabilir.
• Bebeğin gövdesi için koltuk altına doğru bir yastık/minder kullanılabilir
• Aşırı hareketli bebekleri memede kontrol etmek için de kullanışlıdır
Klasik kucakta tutuş
• Annenin avucu bebeğin kalçasını kavramalı, annenin kolu bebeği memeye döndürmelidir.Bebek sadece başından değil tüm vücudu ile desteklenmelidir. Göbekler karşılıklı gelmelidir.
• Bebeğin başı, meme ile tam karşılıklı olacak şekilde dirsek üçgeni içinde kalmalıdır, boşluğa kaymamalıdır.
• Bebeğin alt kolu arkadan anneye “sarılmalı”, anneyle arasında kalmamalıdır
• Annenin kol altına minder/yastık konulabilir.
Emzirirken bebeğin pozisyonu nasıl olmalı?
Farklı tutuş şekillerine göre değişse de, bebeğin başı ile memenin en uygun buluşabildiği, bebeğin etkin emebildiği, anneyi yormayan bir pozisyon tercih edilmelidir.
• Bebeğin boynu bükülmeden, kulak, omuz ve kalça düz bir hat oluşturmalı
• Bebek tüm vücuduyla desteklenmeli
• Göbekler karşılıklı gelecek şekilde bebek anneye yakın tutulmalı
• Bebek battaniyeye sarılmadan anne ile ten tene temas etmeli, elleri memeye dokunabilmeli
• Bebeğin burnu meme başı hizasında olmalı, meme ile bebeğin yüzü tam karşılıklı gelmeli